Hayata gözlerini Meksika'da açmış olan sanatçı talihsizliklerle dolu kısa yaşamına pek çok heyecanı sığdırabilmiş..
Aşkları, başarılarıyla etkileyici bir yaşam öyküsüne sahip. Ev hanımı olan annesi Frida'nın eğitimini ne kadar gereksiz görse de o çabaları ve azmi sonucunda çok istediği tıp fakültesine girdi. Ne çocukluk döneminde geçirdiği çocuk felci ne de otobüs kazasında aldığı kalıcı hasarlar onu durduramadı. O, büyük kısmını yatakta geçirdiği hayata portreler yaparak tutunmayı denedi ve başarılı da oldu.
Birkaç yıl sonra portrelerini hayranı olduğu ünlü duvar ressamı-gelecekteki hayat arkadaşı- Diego Rivera'ya gösterme fırsatı buldu. Diego Riveria bu resimleri çok beğendi ve çok uzun süre devam edecek ilişkileri böyle başladı. İlk başlarda sadece bir dostluk ilişkisi olarak başlayan süreçte Diego Riveria Frida Kahlo’yu sanat dünyasından pek çok önemli insanla tanıştırdı. Bu onun önünü açtı ve pek çok başarılı sergiye imza atmasını sağladı.
Zamanla Frida Kahlo, Diego Rivera arkadaşlığı büyük bir aşka dönüştü ve 1929 yılında evlendiler. Diego Rivera çevresi geniş ve çok çapkın bir erkek olmasına rağmen Frida Kahlo, zekası ve yeteneği ile onu etkiledi.Ancak Diego Rivera dönemin en önemli çapkınlarından olması nedeniyle Frida Kahlo'yu pek çok kez aldattı. 1939 yılında boşanan çift bir yıl sonra yeniden evlendi.Ancak ikili evlilikler boyunca birbirine sadık kalamadı özellikle Kahlo'nun Lev Troçki ile yaşadığı evlilik dışı ilişki bu evliliğinin bağlılık barındırmadığını gözler önüne serdi.
HAYATININ TALİHSİZLİĞİ: OTOBÜS KAZASI
Hayatı boyunca talihsizlikleri şansa çeviren Frida, bir tek annelik duygusunu tatma olanağı bulamadı. Her ne kadar otobüs kazasını hayatını değiştiren bir olgu olarak görmemişse de bu kaza onun annelik duygusunu tatma şansını sonsuza kadar engelledi. Bundan duyduğu üzüntüyü günlüklerine çizip yırttığı eskizlerde görmek mümkün.
Doktorların çok tehlikeli olduğunu söylediği hamileliklerinden anne olma arzusuyla yanıp tutuşan Frida kesinlikle vazgeçmedi. Ancak kaza sırasında zarar gören kadınlık organı hamileliklerine izin vermedi ve Frida çok istediği bebeğine kavuşamadı. Bir süre sonra bu dileğinden vazgeçse de özlemini resimlerine yansıttı.
KAÇIŞ YOLU: OTOPORTRELER
Frida peşini bırakmayan felaketlere otoportreleriyle göğüs gerdi. Bu fikri ona ailesi vermişti. Fernando Fernandez'in de yardımlarıyla bu işte ilerleyen Frida, çok başarılı olacaktı. Bir süre sonra yataktan kalkacak güce ulaştığında "gündüzlerin ve gecelerin celladı" olarak isimlendirdiği tavan aynası sayesinde eşsiz bir otoportre koleksiyonuna sahipti.
Frida Kahlo yaşamı boyunca 143 resim üretmiştir. Resimlerin 55 tanesi oto-portrelerden oluşur. Resimlerindeki ustalık Pablo Picasso’ya bile ’’Biz onun gibi insan yüzleri çizmeyi bilmiyoruz’’ dedirtmiştir.
İnsanlar Frida Kahlo’nun güzelliğini, kişiliğini ve yeteneğini çok beğenmişti. New York ve Paris’teki sergilerinde de Kahlo,büyük başarı kazanmıştı.
ÇİRKİN MODEL FRİDA
Frida fotoğraf sanatçısı olan babasına modellik de yapmıştır.
Frida fotoğraf sanatçısı olan babasına modellik de yapmıştır.
Bu fotoğraflar sayesinde Frida'nın otoportrelerinin gerçekliğinden şüphe duymuyoruz. Ailesinden gelen sanat aşkı onu da fazlasıyla etkilemiş; hatta dünya çapında bir sanatçı olmasını sağlamıştır. Dünya görüşün genişleten bu özelliği ona felaketleri atlatabilme özelliğini kazandırmıştır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder